Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri 2008

10 Nisan 2009 Cuma

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) tarafından açıklanan "Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri 2008"nin bu yıl üçüncüsü gerçekleşti. Envantere göre, sektörde 2008 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 26,3'lük istihdam kaybı gerçekleşti.

TGDF Başkanı mevcut sorunlara ilişkin durum değerlendirmesi yapmış:

"Krizle birlikte hanehalkı gelirlerinde düşüş ve beraberinde tüketici talebinde daralma yaşandı. Gıda ve içecek, hala tüketicinin harcama kalemlerinde kiradan sonra ikinci sırayı almasına ve vatandaşın bütçesinden gıda için daha fazla para ayırmasına rağmen, son iki yıldır yüksek seyreden fiyatlar nedeniyle bu dönemde gıda satışlarında belli oranlarda düşüş yaşandı.

Tüketicinin ucuz ürünlere yönelmesine sebep olan bu durum, halk sağlığını hiçe sayanlar için fırsat doğmasına neden oldu. Kayıtdışı, sağlıksız, hiçbir standart gözetmeden ve denetimden uzak üretim yapan firmalar bu durumdan faydalanmaya başladılar. Bu yolla karşımıza çıkan kayıtdışı, altını çizerek söylüyorum, devlete vergi kaybı yaşatmasının yanı sıra halk sağlığının önündeki en büyük tehlikedir. Gıda sektöründe kayıtdışı ile mücadelenin asıl önemli tarafı da bu noktadır. Kayıtlı, vergisini veren, namuslu gıda üreticisi de ne yazık ki mücadelesinde yetersiz ve müthiş bir haksız rekabetle karşı karşıya kalmaktadır. Ne yazık ki devlet, denetim boşluğundan doğan bu soruna çözüm bulmak ve kayıtdışı ile mücadele etmek yerine, kayıtlı sanayicinin üzerindeki yükleri arttırıyor.

Kayıtdışı ile mücadele edemememiz sonucu sektörümüzde, geçen yıl kayıtlı, vergisini ödeyen 1.184 işyeri kapandı. Yine aynı dönemde gıda ve içecek sanayinin kapasite kullanım oranı, Ağustos 2008'den itibaren düşmeye başladı ve yılsonunda %68'e kadar geriledi. Yurtiçi talepte yaşanan düşüş böylece sanayimizin kapasite kullanım oranlarına da yansıdı. Yine yılın son aylarında dünyadaki talep daralmasına istinaden ihracatta da gerileme yaşanmaya başladı.

2008 yılında, özellikle krizin etkilerinin hissedildiği son aylarında gerçekleşen rakamlar, 2007 yılına göre %26,3'lük bir istihdam kaybı olduğunu ortaya koyuyor. Bu kayıpta krizin etkileri görülmekle birlikte, istihdamın üzerindeki yüksek vergi, SSK gibi yükler de önemli bir faktör olmuştur. Krize önlem adı altında birçok sektöre yönelik hazırlanan paketlerde yer alan kolaylıkların (ki bu önlemler geçici olmakla birlikte), gıda ve içecek sanayine sağlanmadığı görülmektedir. Oysa krizin, diğer birçok sektör gibi gıda sanayini de teğet geçmediği açıkça ortadadır. Hâlbuki en çok istihdam sağlayan, katma değer yaratan ve hammaddesini yurtiçinden temin eden bir sektör olarak, sanayicimizin İSTİHDAM noktasında yaşadığı sorunların çözümüne dönük kolaylıkların sağlanması ki bunun en başında İSTİHDAMIN ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKLERİNİN daha da aşağı çekilmesi gelmektedir. Her şeyden önce gıda güvenliği ve halk sağlığının korunması gibi 2 önemli toplumsal faktörün çözümüne katkı sağlayacak ve ülkemizin krizden daha çabuk çıkmasında da faydası olacağı kanaatindeyiz.

"Tüm bu olumsuzluklara rağmen, ülke ekonomisi içinde 4. büyük üretim sektörü durumunda olan Gıda ve İçecek Sanayinin, 2007 yılına göre azalarak da olsa hala %172 ticaret fazlası veriyor olmasını, bir gurur kaynağı olarak görmekteyiz.

Yine olumsuzluklara rağmen, Federasyonumuzun da özverili çalışmaları sonucu gıda güvenliğini temel alarak AB standartlarında gıda üretimi yapan üretici ve KOBİ'lerin artmaya başladığını da görüyoruz".

Envantere göre, 2008'de gıda ve içecek sanayinde faaliyet gösteren 22 bin 92 işyerinin yüzde 21,4'ü işlenmiş unlu ürünler sektöründe faaliyet gösterirken, yüzde 19,8'i sebze ve meyve işleme sektöründe, yüzde 14,7'si de süt ve süt mamulleri sektöründe faaliyet gösterdi.

2008'de en fazla istihdam kaybı 35 bin kişi ile süt ve süt ürünlerinde yaşanırken, en fazla istihdam imkanı sağlayan sektör ise 2007 yılında olduğu gibi sebze ve meyve işleme sektörü oldu.

Gıda ve içecek sanayinin yıllık ihracat artış oranı 2008'de yüzde 25,3 olarak gerçekleşirken, ihracat içinde en yüksek paya sahip olan alt sektör yüzde 35,8 payla işlenmiş sebze ve meyve sektörü olurken, en düşük paya sahip olan alt sektör ise yüzde 0,1 ile şarap sektörü oldu.

Yabancı sermayeli firmaların sayısı 62, firmaların ülkelere göre dağılımı incelendiğinde ilk sırada 13 firma ile Almanya gelirken, yabancı sermayeli firmaların en fazla ilgi duyduğu alan 30 firma ile sebze ve meyve işleme sektörü oldu.

Hiç yorum yok: